By incorporating pedestrian and bike paths into its transportation strategy, Istanbul can build a physical and social infrastructure that optimizes the participation of all people, regardless of physical and mental disabilities.
Istanbul then would be not simply Europe’s largest and fastest growing city. It would be its model.

Wednesday, June 25, 2008

Side'de koşalım mı?

Bence Cihangir Koşucular Side’de koşmaya çok sevinirler. Ya Eylül’de ya da Ekim’de şahane olacak. Deniz kıyısında ve Sorgun Ormanı’nda yürüyüp koşabiliriz.


Sabah yürüşünden sonra alıştığımız gibi uzun ve güzel kahvaltı yapabiliıiz Metin Abi’nin Doğa Pansiyonu’nda (www.sidedoga.com).

Metin Aktaş ilk kaıiyerini Giresun Spor’da futbolcu olarak başlamıştı ve futbolu bıraktıktan sonra 1985 yılında Side’de yerleşmiş. Metin’in Side’ye geldi geleli köy çok büyümüş ve eski tadını kayb etmiş. Şimdi Metin’le arkadaşlar Side’yi hoş duruma geri getirmeye çalışıyorlar. Biraz daha okumak isterseniz, lütfen tıklayın . . .

www.sorgun.org

http://www.todayszaman.com/tz-web/detaylar.do?load=detay&link=145603&bolum=132









Akşamlar ise Harun Friese’nin limana bakan Apollonik kahvesi mükemmel bir yer okumak ve sohbet etmek için. DJ olarak Harun harika müzik arşivinden güzel parçalar paylaşıyor.








1970 yıllarında Harun’un babası heykeltıraş Dietmar, Apollonik kahvesini inşaat yapmış ve en son yıllarda Side Arkeoloji Müzesi’nde atik heykelleri restore etmiş. Herakles’in, Üç Güzeller’in ve Dionysus’un heykelleri gibi antik eserler üzerinde çalışmış.


Kahvede Dietmar Babanın yaptığı Dionysus heykelinin kopyası artık duvarda asılıyor.


1960 yılların başında Dietmar Baba ile eşi Fatma Hanım ve üç çoçuklurla Side’ye taşınmışlar. O zamanda Side’de sadece birkaç sanatçı ile köylü vardı. Dietmar’ın yaptığı kuklalar ile köylüler için gösteri yaparmışy İblis diye şahsiyet sahne’ye çıkınca halk korkup kapıya koşlarmış.